Çalışanlarınızı Tükenmişlik Sendromundan Korumanın 12 Yolu

Tükenmişlik, insanların o esnada ne istedikleri ile ne yapmaları gerektiği arasında bir kopukluk olarak kabul edilir ve tipik olarak duygusal tükenme veya duyarsızlaşma olarak deneyimlenir.

Çalışanlarda tükenmişlik sendromu ise mesleki tükenmişlik ya da çalışan tükenmişliği olarak da bilinir. Çalışan tükenmişliği, Dünya Sağlık Örgütü’nün Uluslararası Hastalık Sınıflandırması'nda “mesleki bir fenomen” olarak ilan edilmiştir. İş yaşam dengesini korumak adına ilgilenilmesi gereken en önemli konulardan biri olan tükenmişlik sendromu ya da ingilizce adıyla ‘burnout’ iş ortamından kaynaklı kronik bir stres olarak da tanımlanabilir. Doğrudan çalışan motivasyonu ve çalışan bağlılığını etkileyen bu sendrom kurum kültürüyle ilgili alınacak anlamlı kararlar ve önlemlerle engellenebilir.

Çalışan tükenmişliği ile ilişkili beş önemli faktör bulunur;

• Haksız muamele görmek
• Fazla iş yükü
• Net olmayan iletişim
• Yönetici desteğinin eksik olması
• Mantıksız zaman baskısı

Peki, çalışanlarda tükenmişlik sendromunu önlemek için neler yapılabilir?

1. Görev atarken gerçekçi olun.

Zorlayıcı, ancak bunaltıcı olmayan bir miktar işi devredin. İş yoğunluğu dönem içinde değişecektir. Görev atarken şirket hedefleri ve çalışanın kariyer gelişimi için neden önemli olduğunun altının çizilmesi, çalışan bağlılığını sağlamaya ve yoğunlaşan iş yüküne rağmen tükenmişlik sendromuna karşı bir duvar oluşturacaktır.  Ayrıca bir kişinin veya ekibin üzerinde çalıştığı görevlerin sayısını azaltarak da bunu gerçekleştirebilirsiniz.

2. Tutkuyla iş yapmaya önem verin.

Ekibinizin her bir üyesinin kendilerini en başarılı ve istekli hissettikleri pozisyonda olduğundan emin olun. Yeni pozisyonlar yaratın veya yetenekli çalışanları daha hevesli oldukları farklı pozisyonlara taşımaya açık olun. Çalışanlarınızı iyi tanıdığınızdan emin olun; bu noktada kişilik envanterleri ve altı ayda bir tekrarlanan 360 derece performans değerlendirme sonuçlarını harmanlayarak çalışanlarınızın potansiyellerini keşfedebilir ve bireysel kariyer gelişim stratejileri oluşturabilirsiniz.

3. Yan projelere izin verin.

Çalışanlarınızın istekli hissettikleri işle ilgili bir yan proje üzerinde çalışarak biraz zaman geçirmelerine izin verin. Unutmayın Google'ın en yenilikçi fikirlerinden bazıları, bir çalışanın yan projesinden ortaya çıktı. Yoğun ve bazen de monotonlaşan iş yükünden çalışanlarınızı biraz olsun kurtarmak ve yetenek gelişimlerini farklılaştırmak için yan projeler faydalı olacaktır.

4. Makul çalışma saatleri belirleyin.

Çalışanların beklentileri, kaç saat çalışabilecekleri konusunda farklılık gösterir. Bazıları haftada 120 saati seve seve işe ayırabilirken diğerleri erkenden emekli olmanın peşinde olabilir. Çalışanlarınızdan çok fazla şey istemeyin. Hastalık günleri, ücretli izinler ve tatil günleri için esnek yolun.

5. Molalar konusunda duyarlı olun.

Çalışanlarınızın gün boyunca bir saatlik öğle yemeğinin yanı sıra 15 dakikalık molalar vermesine izin verin ve bunu teşvik edin. Bu zamanı yürüyüş yapmak, sosyalleşmek, kişisel telefon görüşmeleri yapmak veya esneme hareketleri için kullanmaları sağlıklı olacaktır.

6. Teslim tarihlerinde gerçekçi ve esnek olun.

Bir teslim tarihi veya hedef gerçekçi olmadığında daha mantıklı olacak şekilde değiştirin. Görev atanan biri iş için doğru kişi değilse, durumu yeniden değerlendirin.

7. En baştan somut roller tanımlayın.

Her çalışanın belirli bir iş tanımına sahip olduğundan, rolünü anladığından ve şirket için ondan beklenen katkıların farkında olduğundan emin olun. Yeni başlayan çalışanlarınıza sunduğunuz oryantasyon programında kendi ve takımlarının iş tanımlarını iyi anladıklarından emin olun. Örneğin oryantasyon sonunda yapacağınız değerlendirme anketlerinde sorulara yer verebilirsiniz. Aynı zamanda mobil intranet sayfanızda organizasyon şemanızı paylaşarak çalışanlarınızın diledikleri zaman ekip arkadaşlarına ve görev tanımlarına ulaşmalarını sağlayabilirsiniz.

8. Ekibinizi uygun araçlarla donatın.

İşlerin akıcı bir şekilde yürümesi için çalışanlarınıza gereken doğru araçları sağlayın. İş süreçleriyle ilgili araçlara ilaveten iç iletişimin tüm şirket için etkili bir şekilde sağlanması için herkesçe benimsenecek insan odaklı iç iletişim uygulamalarına yer verin.

9. Ekibinizi iyi eğitin.

Çalışanlarınızın işleriyle ilgili tüm bilgiye ulaşmasını ve böylece kendilerini geliştirmelerini sağlayın. Ekipleriniz nerede olurlarsa olsunlar online eğitimlerini çalışanlarınızın mobillerine yönlendirerek sürdürülebilir bir gelişim yolculuğu sunabilirsiniz. Gelişim fırsatları sunarak çalışan bağlılığını korumanız mümkün olacaktır.

10. Zaman ayırın.

Yöneticiler, çalışanların endişelerini dinlemek ve değerlendirmek için zaman harcamalıdır. Çalışanlarınızla periyodik olarak gerçekleştireceğiniz 1-1 görüşmelerde kariyer gelişimlerini beraber değerlendirerek ihtiyaçlarını kulak verebilir ve karşılıklı geri bildirimlerde bulunabilirsiniz.

11. Destekleyici bir şirket kültürü yaratın.

Destekleyici olmak şirketinizi değerlerinden biri olsun. Destekleyici davranışları her zaman teşvik edin ve ödüllendirin. Dijital öneri sistemi ile çalışanlardan düzenli geri bildirimler toplayarak ne gibi sorunlarla karşılaştıklarını takip edebilirsiniz.

12. Sosyalleşmeyi teşvik edin.

Çalışanlar ve ekipler arasında bağların oluşması için orta düzeyde bir sosyalleşme en uygunudur. Çalışanların molalarda, öğle yemeğinde veya işten sonra özgürce sosyalleşmelerine izin verin. 

Yukarıdaki aksiyonlarla ekiplerinizi tükenmişlik sendromundan koruyabilirsiniz. Sorwe üzerinden gerçekleştirebileceğiniz eğlenceli iç iletişim, oryantasyon, düzenli geri bildirim, online eğitim ve yetkinlik odaklı performans değerlendirmelerle iş ve hayat dengesini sağlayabilirsiniz.